Geçmişte başarılı olmak için öne sürülen " Çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak" diye öne sürülen reçete, günümüzde yerini "Etkili çalışma" ya bırakmıştır.

           Etkili çalışmak, zamanı belirlenmiş amaçlar doğrultusunda programlı olarak kullanmaktır. Etkili çalışma programı içerisinde eğlenmeye, dinlenmeye, aile ve sevdiklerine zaman ayırmaya ve özel zevklere daima yer vardır.

 

 Öğrencinin başarılı olabilmesi için;

-     Etkili çalışması,

-     Hedefini belirlemiş olması,

-     İnanmış olması,

-   Ve bu hedefe uygun günlük, haftalık, aylık ve yıllık programların düzenlenmesi şarttır.

    Amacını açık ve net belirlememiş öğrenci, dümensiz ve gideceği yönünü bilmeyen gemiye benzer. Gideceği yönü bilmeyen gemiye ise hiçbir rüzgârın fayda vermesi beklenemez.

I.Amaçların ve önceliklerin belirlenmesi gerekir

II. Planlı Çalışmak gerekir

Plan öğrenciye güven verir, doğru karar vermesini sağlar, sorunlarını çözmesini sağlar ve onu sık sık karar değiştirmekten kurtarır.

-Planlar günlük, haftalık, aylık olarak düzenlenmeli.

-En iyi öğrendiğiniz saatler en zor dersler için ayrılmalıdır. Her öğrencinin en iyi öğreneceği saatler farklı olabilir ancak sabahın erken saatleri beden ve zihin dinlenmiş olduğundan herkes için en iyi öğrenme saatleridir diyebiliriz.

-Programa dersler yerleştirilirken çalışılacak dersin dershanede veya okulda verildiği güne yakın olmasına dikkat edilmelidir. Bu durum unutmayı azaltır.

-Çalışma sürelerinin uzunluğu derslerin özelliklerine göre düzenlenmelidir. Zorlanılan dersler için daha fazla zaman ayrılmalıdır.

-Hangi saatte neyin çalışılacağı önceden bilinmelidir.

-Yemeklerden hemen sonra çalışılmamalıdır.

-Çalışma dilimleri 30-40 dk. olmalı, ders araları 10dk.yi geçmemelidir.

-Okuyarak anlayacağınız dersleri uyumadan önceki saatlere yerleştirilmelidir. (Uyku esnasında unutma en az düzeyde olacağı için kalktığınızda okuduklarınızı daha çok hatırlıyor olacaksınız.)

Günlük ve haftalık tekrarlara mutlaka yer verilmelidir. ( Böylelikle öğrendiklerinizi unutmanın önüne geçmiş olursunuz.)

    Yapılan plana ne derece uyulduğu mutlaka gün sonunda değerlendirilmelidir. Başlangıçta programlı çalışmak için kendinizi zorlamanız gerekebilir ancak katlanacağınız bu kısa süreli sıkıntıların gelecekteki mutlu yıllara bir yatırım olacağı bilincine varırsanız bu geçici sıkıntıya daha kolay katlanacaksınız. Alışkanlık oluştuktan sonra ise belli saatlerde belli çalışmaları yapmadığınızda sıkıntı duymaya başlayacaksınız.

1.Çalışma ortamının düzenlenmesi

   * Çalışma ortamınızın ısı, ıIşık, sessizlik yönünden uygun olması gerekir. Eğer kendinize ait bir çalışma odası düzenleme imkânınız yoksa evde odanın bir köşesini kendiniz için çalışma yeri olarak ayırabilirsiniz.

  * Çalışırken mutlaka masa kullanılmalıdır. Divan, koltuk, yumuşak sandalye ve yatak gibi çalışmayı engelleyici faktörlerden uzak durulmalıdır.

  * Çalışma masası kişinin boyuna göre ayarlanmalıdır.

  * Ders çalışma ortamında resim, afiş, poster vb. şeyler dikkatin dağılmasına neden olur. Bu yüzden bunlara yer verilmemelidir.

  *Çalışma masası sadece ders çalışmak için kullanılmalıdır. Böylece ortam ve masa ders çalışma için uyarıcı nitelik taşır ve çalışmayı başlatır.

  * Çalışmaya başlamadan önce çalışma sırasında gerekli olacak her şeyi elinizin altında bulundurulmalıdır. Böylece dikkatinizin dağılmasını engellemiş olursunuz.

 ÇALIŞMAYI SÜRDÜRMEK    

     *Çalışma amacının saptanması:

Amaçsız yapılan çalışmada dikkat yoktur. Amaç yapılan işin neden yapıldığını belirler. Yapılan işin amacını bilmek,  öğrencinin yaptığı işe sahip çıkmasına ve benimsemesine neden olur.

    *Çalışma için karar verme:

Konu üzerinde dikkatin toplanabilmesi için, gerekli kararın verilmiş olması gerekir. Hangi derse ne zaman, hangi yöntemlerle, hangi araç ve gereçlerle vs çalışılacağına karar verilmiş olmalıdır. Bu soruların cevabı çalışma sırasında aranırsa bu kararsızlığa ve dikkatin dağılmasına neden olur.

   *Konuya merak duyma:

Bir şey ancak merak edildiği oranda öğrenilebilir. Yapılan çalışma sevilmeli, hiç değilse yapılan çalışmanın sevilecek yönleri aranıp bulunmalıdır.

   *Çalışmada çeşitlilik sağlama:

Çalışma sırasında okuma, yazma, test çözme test sorusu hazırlama, vs. değişik etkinliklere yer verilmelidir.

    *Çalışmada hedef saptama:

Çalışmaya geçmeden önce öğrenci kendisine erişebilir bir hedef seçmeli ve bunu gerçekleştirmeden çalışmayı bırakmamalıdır. Kişinin hedefleri gerçekçi olmalıdır.

    *Kendine güvenme:

Kişinin kendine güven duymasının en etkili yolu, o işi başaracağına kendisinin inanmasıdır. Kararlılık engeller karşısında gerilemeyi değil aksine bu engeller karşısında mücadele azmini artırır.  

*Çalışma öncesi yeterince dinlenmiş olma: Çalışma öncesinde zihin ve vücut yeterince dinlenmiş olmalıdır.

    *Planlı ve sistemli çalışmayı bilme: Plan, kişinin konuya dikkatini toplamasında yardımcı olur.

   DİNLEMEK ve NOT TUTMAK

      Not tutma, aktif katılımı sağlar ve unutmayı önler.

   İyi not tutmanın şartı, uygun malzemeyle sınıfa gelme ve kısaltmalar kullanmaktır.

  Notların yeniden yazılması zaman kaybı değildir. Bu işlem bilginin hafızada pekişmesi açısından son derece yararlıdır.

   Okumanın %20'si, okuduktan sonra dinlemenin %40'ı, okuyup dinledikten sonra yazmanın %60'ı hatırda kalır.

   Not alırken dinleme etkin olmalı, anlaşılmayan her nokta öğretmene sorulmalı ve ancak konu öğrenildikten sonra akılda kalanlar yazılmalıdır. Duymak ile dinlemek farklı şeylerdir. Dinlemek, duyulanı anlamak ve korumaktır.

   Dersi dinleyerek öğrenen öğrenci, öğrendiklerini evde daha az bir tekrarla pekiştirebilir. Aksi durum, zamanı boşa harcamaktır.

   Etkin dinleme konunun eleştirilebilmesini kolaylaştırır.

   Etkin dinleme, öğrenciye konunun ana düşüncesini yakalama imkanı verir.

   Etkin bir dinleyici olarak derste sorular sorun, fikir üretin ve anlayıp anlamadığınızı yüz ifadelerinizle belli edin.

 Öğrenme ve Öğrendiklerini Saklama: İnsan öğrendiklerinin %50'sini ilk 20 dakika içinde unutur. İlk 24 saat içinde de yaklaşık %70'ini unutur.

   Eğitim başarısını artırmak için düzenli tekrarlar yapmaktır. Düzenli tekrarlar, yuvarlanan kartopu gibi, yeni bilgileri çok daha kolay çözümleyerek bilgiyi arttırır.

TEKRAR,  AMA NASIL?

İLK TEKRAR:   30-40 dakikalık bir öğrenme seansı sonunda yapılmalı ve 10 dk. sürmelidir. Bu, öğrenilen bilginin 24 saat hatırlanmasını sağlar.

İKİNCİ TEKRAR: 24 saat sonra yapılır ve 5-10 dk. sürer. Bu kısa tekrar, bilgilerin bir hafta süreyle saklanmasını sağlar.

ÜÇÜNCÜ TEKRAR: Öğrendikten bir hafta sonra yapılır ve bu tekrar da bilginin bir ay süreyle saklanmasını sağlar

DÖRDÜNCÜ TEKRAR:  Öğrenmeden yaklaşık bir ay sonra yapılır ve bu da bilginin çok daha uzun süre saklanmasını sağlar.

   Ayrıca, yatmadan önce 15-20 dakikalık özgün çalışılan konular tekrar edilir ve  sabahleyin de 15-20 dk. tekrar edilirse, çalışılan konu uzun süre hatırlanır.

BİLGİNİN HATIRLANMASINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN:

- Gereksiz bilgileri ayıklamak,

-Öğrenmede amaç olmalıdır,

-Öğrenmeye karşı istek duyulmalıdır,

- Bilgiyi somutlaştırmalı,

- Öğrendikleriniz arasında bağlantılar kurun,

- Öğrenirken kavram ve formülleri anlamlı hale getirin.

- Tanım, formül ve sözcük kuralları öğrenmede kart yöntemini kullanın. Ve bunları boş kaldığınız her fırsatta çıkarıp okuyun.

- Konular, "bütün – parça – bütün " tekniğiyle öğrenilmelidir.

- Anlamı ya da niteliği bilinmeden, hiçbir bilgi ezberlenmemelidir.

- Bu dersi anlamıyorum diye bir kenara itmek hiçbir zaman yapmamanız gereken bir davranıştır.

-"Başarılı olacak mıyım, ya başaramazsam, mahvoldum, milletin yüzüne nasıl bakarım..." gibi anlamsız ve negatif düşünceler yerine "Bu düşünceler amacıma hizmet ediyor, çalışmamı kolaylaştırıyor, bana yardımcı oluyor.." gibi pozitif düşüncelere yer verin.

   -İnsan başta olanı, sonda olanı ve arada olanlardan çok ilginç, çarpıcı ve duygusal açıdan çağrışım yaptıran konuları daha iyi hatırlar.

   Problem çözerken mümkünse çözüme ulaşıncaya kadar ara vermeyiniz.

   Uzun bir listeye çalışmak yerine, listeyi daha küçük parçalara bölerek öğrenmek daha kolaydır.

      İnsan zaman geçtikten sonra daha iyi hatırlar.

     

Negatif düşüncelerden uzaklaşmak için:

   Sınav için olumlu düşünün. Sınavı bir ölüm-kalım savaşı olarak düşünmeyin.

   Kendinizi değersiz kılmayın ve geçmişteki başarısızlıklarınızı başarılarınızı düşünün.

   Başarısızlıklarınızın nedenini araştırın ve aynı hatalara bir daha düşmeyin.

   Sınav başarınızla kişilik değerinizi eş görmeyin. Çünkü sınavlardaki testler kişilik testleri değil, bilgi ve başarı testleridir.

   "Sınavı mutlaka başarmalıyım, kazanmalıyım.." gibi kendinize yasalar çıkarmayın. Bunun yerine "sınavı kazanmak istiyorum", "Şu fakülteye gireceğim " gibi gerçekçi prensipler edinin.Çünkü birinci düşünce bir yasa ama ikincisi sadece bir tercihtir.

   Sınavı kazanma şansınız çok yüksek olsa bile, her zaman bir başka alternatifiniz olsun. Böylece sınav stresinden kendinizi kurtarın. Katılacağınız sınavları tanıyın ve tekniklerinizi değerlendiriniz.

Sınav sorularının zorluk derecesi

Zorluk derecesi         Testteki oranı

1. Çok kolay                 %10

2. Kolay                        %20

3. Normal                     %40

4. Zor                           %20

5. Çok zor                    %10

   Yukarıdaki dağılıma bakıldığında, öğrencinin kendisini daha iyi bulduğu alandan başlaması durumunda, ilk turda soruların %70'ine ulaşabileceğini görürüz.

Bu nedenle zor ve karmaşık sorulara gereksiz zaman ayırmayın. Unutmayınız ki, çok zor ve çok kolay soruların size sağlayacağı değer aynıdır.

  

SINAVLARDA BAŞARILI OLMAK KONUSUNDA İPUÇLARI

1.Başlayacağınız bölüme başlamadan önce, o bölümü hızla gözden geçirin.

2.Bir soruda belirli bir süre geçtiği halde çözüme ulaşamazsanız soruyu bırakın.

3.Herhangi bir soruyu üzerinde zaman harcamak gerektiği ve karışık gözüktüğü için otomatik olarak atlamayın.

4.Yanınızda bir saat bulundurun ve bunu test süresine göre ayarlayın.

5.Bölümler arasında kısa bir dinlenme aralığı verin.

6.Geçen zamanla fazla ilgilenmeyin.

7.Sorulan soruya cevap olamayacak seçenekleri eleyin.

8.Bir testte iki veya üç doğru cevabın aynı seçeneği temsil eden harfle toplandığı görülebilir.

9.Cevaplarınızı cevap kağıdına gruplar halinde kodlayın.

10.Özel bir kodlama sistemi geliştirerek soru kitapçığı üzerinde işaretleyin.

Bütün sınavlarda belli oranlarda çok zor sorular vardır. Bütün soruları doğru cevaplama beklentisi içinde olmayın.